Haber

TÜBİTAK Başkanı Mandal: Bölgede her 30 saniyede bir deprem görüyoruz

TÜBİTAK Lideri Prof. Dr. Hasan Mandal, Kahramanmaraş’ta depremlerden etkilenen bölgede 15 istasyonla gözlem yaptıklarını ve 10 binin üzerinde sarsıntının kaydedildiğini bildirdi. Mandal, “Aslında bölgede her 30 saniyede bir deprem görüyoruz. Eskiden bunlar yok muydu? Duyarlılık açısından sürekli düşük şiddette depremler oluyor ama şu anda duyarlılık noktası gerçekten çok yüksek.”

TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, Kocaeli’nin Gebze ilçesindeki TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nde Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerle ilgili konuştu. Bölgede TÜBİTAK destekli 550 bilim insanının çalıştığını kaydeden Mandal, “11 ili kapsayan bu depremin büyüklüğünü ve yol açtığı şiddeti çok iyi bilmemiz gerekiyor. En son yaşadığımız deprem de Gölcük depremi oldu. 1999 ve ardından gelen Düzce depremi.Karşılaştırdığımızda büyüklüğü ve yarattığı bölgesel genişlik noktası çok farklı.En az 20 kat daha büyük bir depremden bahsediyoruz.Sahip olduğu bölgenin genişliği. Oluşturduğu uzaklık da 500 kilometreye yakın. Bu nedenle sadece Türkiye’deki bilim adamlarının değil, dünyadaki birçok bilim insanının da belirttiği gibi ‘yüzyılın en büyük depremi’. Biz buna ‘yersel büyük deprem’ diyoruz. ama kayıt altına alınma noktasında hem büyüklüğünün hem de çok daha büyük bir depremin etkisi altındayız. Dolayısıyla Hatay, Niğde ve Malatya’da yaşadığımız depremler bunun etkisini bize gösteriyor” dedi.

Deprem bölgesindeki çalışmalara değinen Mandal, “Gaziantep’te deprem risk analizi oluşturmak için bir çalışma başlattık, o yüzden orada istasyonumuz vardı. Hemen ardından bu istasyonların sayısını artırdık, şu anda 15 ile gözlemliyoruz. Bölgedeki istasyonlar.Bilgi açısından deprem sayısı 10 bine ulaşmış aslında bu sayı 10 binin oldukça üzerinde ama hangi büyüklüğü ölçtüğünüze bağlı.Genellikle ölçüm noktaları 1.5’in üzerinde yani 1.5’in üzerinde. Bunun üzerinden hesaplanıyor. Tabana bakarsanız bölgede 30 saniyede bir 1 deprem görüyoruz. Hassasiyet açısından hep düşük şiddette sarsıntılar yaşanıyor ama şu an hassasiyet noktası çok yüksek” diye konuştu. Aşama ne olacak? Sorular Birçok bilim adamı ve insan ortak konuşur; Mevcut gerilimin etkisi uç noktalarda. Malatya, bunun bir uç noktası ne yazık ki bir uç noktası Adana, diğer uç noktası ise Hatay. Aslında şu anda bunları bir bir yaşıyoruz. Yine bilim adamlarımız Malatya’da aktif faylarımızın olduğunu söylüyorlar. Öte yandan Adana. Ancak diğer yandan bahsettiğimiz bu depremin büyüklüğü ve şiddeti, diğer faylardaki hareketler ve buna bağlı olarak bağımsız depremler, bazıları artçı olarak gözlemlediğimiz depremlerle karşı karşıyayız. Şu anda TÜBİTAK’ın uyumu ile 550 araştırmacı ve farklı disiplinlerden bilim insanı ile 119 farklı proje sahada çalışmalarını yürütüyor.” Bir şey var, burada bir risk boyutu var, İstanbul, Marmara Bölgesi, bu konuda hem devletimiz, hem devletimiz ve yerel yönetimler düzeyinde, hem de toplum düzeyinde yapılması gereken unsurlar var. Bu alanlarda özellikle az önce saydığımız il ve bölgelerde bir önceliklendirme yapılmalı ve sismik risk değerlendirmesi mutlaka yapılmalıdır.Bazı illerimiz için yapılmıştır.Bu çalışmaların yapıldığı yerleri biliyoruz ama uygulama anlamında mutlaka bir gelişme noktamız var burada da en büyük sorumluluk vatandaşa düşüyor bunu sorgulamalılar ‘Deprem ne zaman olacak’ diye sormaktansa ‘Yap’ demeli es bilim ve ilçemin bir çalışması var mı, sismik risk analizi, haritalarımız var mı, belediyem ve devletim üst yapı ve yapı stoğu açısından neler yaptı’. Bunlar uygulanıyor mu uygulanmıyor mu sorgulamalı” dedi. “DERİNGÖRÜ İLE 267 KİŞİ TESPİT ETTİK”

‘Deringörü’ programı hakkında da bilgi veren Hasan Mandal, “‘Deringörü’ programı güvenlik ve istihbarat amaçlı geliştirdiğimiz bir analizdi. 2015 yılında geliştirdik, bakanlığın isteği üzerine kullandık. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bu dönemde “Kurtarılan ve kendi adına konuşamayan çocuklarımız ve hatta yetişkinlerimiz oldu. Dün itibariyle program üzerinden çoğunluğu bebek ve çocuklardan oluşan 276 kişinin kimliği belirlendi. Bu bizim için değerli. Bu programın bu dönemin bir kazanımı olduğunu söyleyebiliriz” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu